Ağustos 31, 2010

Ölü film yıldızları konuşmuş, neler demiş?

Arka kapıdan çıkış vardı eskiden...
başınız belaya girdiğinde yangın merdiveninden yüksek dolgu topuklarla aşağıya koşmak herkesin hakkı olmasa da
arka kapıyı kullanmak ya da yangın merdivenini birçok meselede güzeldi...
kayıtsız şartsız ihlalleriyle bu üçkağıtçıların.

Ağustos 30, 2010

bir ben miyim bu cehennemde tutsak?

''Aramızda sır kalacağına karar vermişken
her şeyi berbat etmene izin veremem..''

birkaç gündür hayatımı düzene soktuğumu zannediyordum, yanılmışım.duyduğum seslere zahmet etmeden sadece 'evet! o bendim.' diyecek birinin çıkmasını bekliyordum ama uzaktaki ses değildi bu, neden uzaktan bakıyorsun...

sadece birkaç saat geçmesine rağmen neden tekrardan bir yalnızlık hissi sarıyor, neden boşlukta sesimin yankı ettiğini duyabiliyorum?
duşa girdim kurtulmak isteseydim kurtulmak zor olabilirdi.Sadece soğuk suyun altında yalnız ve hareketsiz geçen birkaç dakika..
Düşünceler hırpalıyor
içimdeki huyu bozuk kelebekler dışarı çıkmak istiyor.

neydi sanki, hatırlamak? düşüncelerden kaçıp kurtulmak isteği?
geçirdiğim son 2, belki 3 günle belki de içine sıçtığın o kelebekleri durdururcasına geri itiyorum.

kendimi kaptırdığım tek hayal sen değildin.
sen olsaydın bu yer kesinlikle dolmazdı..
bir bulmaca sorusu da olabilirdi
ve en son okuduğum abrakadabra da kendimi kaptırdığım..

Yalanları hiç sevmem.
gereksiz sevgin için attığım onca yalana baksana! senden daha uzun
bir suç listem var.
ve falakaya yatırılan binbir çeşit kelebeğim var
hala bilmiyorlar neden acı çektiklerini...

sabahları izliyorum uzaktan.
sessiz pelerinleriyle uçuruyorum kelebekleri
hatırlamaya yakın seni,
içeri alıyorum..

Eğer görmek istersen
Ölmüş bedenlerde boyaları akmış duruyor ince çizikleriyle,
dövmeleri..
fahişeler, kaçıklar ve lanet olasıcalar orada seni bekliyor olacaklar.
kelebeklere dokunamayacaksın bir daha bilmiş ol.

Barfly


İzlenesi bir film daha...

Özgün senaryosunu Amerikalı şair, yazar Charles Bukowski'nin 1984 yılında yazdığı filmi Fransız yönetmen Barbet Schroeder 3 yıl sonra çekebilmişti.
Bukowski'nin eserlerindeki alter-ego'su Henry Chinaski'dir. Barfly yarı-otobiyografik dramatik filmdir.

Film Hakkında Notlar

  • Bukowski filmin çekimleri ile ilgili anı ve izlenimlerine daha sonra yazdığı Hollywood adlı kitabında yer vermiştir.
  • Filmin senaryo kitabı ise daha filmin yapım aşamalarına geçilmeden önce 1984 yılında Barfly: The Continuing Saga of Henry Chinaski adıyla çıkmıştı.

Ağustos 23, 2010

Söyleyeceklerim

Seninle güne başlayabilmeyi o kadar çok istiyorum ki sevgilim
Bu duygunun gitmesine asla ve asla izin vermem..

Küçük bir şans diliyorum bize.
Seni konuştuğumu duy
Seni çekiştirdiğimi arkadaşlarımla
Sadece seni kıskandığımı
Dünyanın artık umurumda olmadığını
Yanımda sadece seni istediğimi bil sevgilim

Sensiz geçirdiğim her gün
gülüşünü,
öpücüklerini,
masumiyetini özlediğimi..

Umudum o ki tüm anıların bizden uzakta kalmaları
Çok uzaklarda
Sadece senin yanımda olman sevgilim
Rüyalarımda olduğu gibi
Bu işleri daha basitleştirecek

 :)

Ağustos 20, 2010

Shy

Gözlerinin içine baktım
geri çekti gözlerini
durduramadığım düşünceler vardı ona karşı
gözleri
oldukça güzel
bakışları kaçırmakta ne demek?
kaldı mı bugüne onlardan,
değişik.
utangaç
gözlerimi alamadığım
dört dörtlük dünyada
masumiyetsizce
sevgisini bölebilen ortadan ikiye
bir sen mi kaldın.
utangaç!
odasında tek başına
perdenin arkasında
şimdi çıplak
şimdi deli
yarın benimle
diğer günde
bu ne sürpriz
ben de senin gibiyim
sana deliyim
utangaç
şimdi neredeyim?
kiminle olduğum umrunda mı?
şimdilik istediğin gibi biriyim.

Young Neil

Aslında ne desem bilemedim
Sanırım şunu diyeceğim..

after twelve long slow years gone by
you're still the only one
i cried when i saw you
dont cry
i can find you when i can
i cried wheen i found you
?
almost dead
half dead..

from Blonde Readhead

Ağustos 19, 2010

Bay Arkadin

     vicdansızlığın insan ruhuna en az hazımsızlık kadar berbat bir etkisi vardır... Yani asla anımsayamadığınız bir şey için utanç duymanın ne demek olduğunu bilmek...
Dünyada iki tür insan vardı; verenler ve isteyenler, verip vermemek umurlarında bile olmayanlar ve isteme yürekliliğini gösteremeyenler. Belki de istemeye cüret edip ne istediğinden asla emin olmayanlar.

Welles, Gizli Rapor adıyla gösterime giren sinema uyarlamasını da yazıp yönetmiş ve başrol oynamıştır. Uzun yıllar önce unutulmuş bir öyküyü anlatan, uzun zaman önce unutulmuş bir kitap.

     Artık ölü olan bir adamın dediği gibi "Kabil'den bu yana binlerce yıl geçti dostum ve cinayet hala genellikle amatörlerin elinde olan bir iş."
Hayatta kaybedenler gece avlarına çıkmaya başlıyorlar.

Stronger than dirt

Ağustos 10, 2010

Yaşanmayan zamanlar

Onlar yıpranan kağıtlara,
pürüzsüz tenine yazdığım gibi
adlarını yazdılar
Geri döndüğünde
Oldukları yerde seni bekliyor
olacaklar..
Söylediklerim ürkütücü gelebilir
ama korkuluklar korkutucu gelmiyor
hiçbir şey yazdıklarım kadar acı vermiyor
boş sayfalara

İzliyorum, yoldan geçen yaşsız insanları
biz mi yaşlandık
boşalan yağmurlarla
çürüyen mumlarla
ve yitip giden zamanlarda,
yaşanmayan zamanlarda.

Bu kaçıncı gün?
sen yoksun.
bu kaçıncı yok
kaçıncı sen yoksun

Rüyalar, eskimiş bir perde
oyunsuz, oyuncusuz, dekorsuz
elbette bütünü belli değil

Evdeki saat çalışıyor geriye doğru gibi
hislerimi, seni geri alamaz
onlar sadece yaşanmayan zamanlar

Hasta ediyor bırakıp gittiğin düşüncesi
istediğim son şeydi
içimdeki çelişkiler
seni ne kadar çok..sevdiğime dair
yaşanma..
zaman..lar
lara sürüklüyor..
Romanlarda konuşan kayıp yüzlere benziyor
ağzı, gözleri, hisleri olmayan birer
varlığa çeviriyor
yıpranan kağıtları
ben gitsemde
yazdıklarım hep koyduğum yerde olacaklar
zamanlar umutsuzca yaşanmayanlara dönüşecek belki de
mevsimler geçti
sararan kağıtlarda
Biliyorum;
yaşanmayanlar zamanlardan
yüzlerce yolcu geçti..

Body of sensation

Siz kendi duygularınızın kölesisiniz
herkes gibi.
Ama size hükmeden bu duyguları
tanıyamaz, ne zaman, nerede, nasıl
ortaya çıkacağını bilemezsiniz.
Bir aşk, bir öfke, çıldırtıcı bir kıskançlık,
dayanılmaz bir özlem bazen
karanlıkların içinden çıkıp
sizi
esir alabilir.
Bazen, bir başka insan için kendinizden
vazgeçebilirsiniz.
Bazen öfkeyle kamaşır içiniz.
Kendi bilinmezliğinizle yaptığınız bu
karmaşık dansta adımlarınızı ayarlamak
için size oyunlar oynayan yine
bazen bir kıskançlık, bir öfke ve büyüyen bir aşktır.
Susuzluk gibi içinizde büyüyen ve bedeninizi hapseden duygular
Aldatıcıdır farkındalıklarınız
Ve yine ölümlere sürükleyen bilinen bir hastalık olur duygularınız
Ait olduğunuz yeri anlatan bir romandır.
İçinde hapsolacağınız ve kaybolacağınız bir roman...

Ağustos 07, 2010

ilk nefesle paramparça

tırabzandan parıldarken
erken sabahın güneşinde
tükeniyor günler

düşlerimizde bile
rahat yok.

kırık anları yapıştırmaktan
başka bir şey gelmiyor
elden.

varolmak bile
bir zaferse
şüphe edilmez
talihin inceldiğinden

ölüme götüren
ince bir kan sızıntısından daha ince.

hüzünlü bir şarkıdır hayat:
çok fazla ses
duyduk
çok fazla yüz
çok fazla vücut
gördük

ve en kötüleri yüzlerdi:
kimsenin anlayamadığı iğrenç
bir şaka.

barbarca, manasız günlerin birikimi
kafatasında;
kuru bir portakaldır
gerçek.

plan yok
çıkış yok
tanrısallık yok
mutluluğun serçesi
yok.

hiçbir şeyle kıyaslayamayız
hayatı-kasvet
basar.

göreceli olarak,
cesaretten yana sıkıntımız
olmadı

ama,en iyi zamanlarda bile
olasılıklar düşük,
daha da kötüsü
sabitti.

ve daha da kötüsü:
biz hayatı boşa harcamamış
hayat bizim üstümüze boşa
harcanmıştı:

ışığa ve karanlığa
hapsolmuş
çıkarız
Rahim'den

yakalanmış ve uyuşmuş

ılıman kuşakta yalnız
aptal ıstırabımızda

şimdi

tırabzan parlarken
erken sabah güneşinde
tükeniyor günler

Ağustos 04, 2010

Toz olmak üzerine


Güneş bir sonraki perdeye gidiyor
Sanırım sende beni tek bir açık pencere bırakmadan silenlerdensin
Görünmezlerin bulutları hiç bulunmadı gibi bu pencerede
Ben de onlardan mıyım, soruyorum.
Kırık pencereden odun parçalarını geçiriyorum
Tozlar doluyor içeri
Dışarı taşıyor diğerleri gibi
Elbette güneşin az kalan saçma sapan ışıkları süpürür odun parçalarını
Toz demişken toz oluyorum bende görünmediğim bu perdeden
Kaybedilmiş kutsal savaşlarından
Uzak duruyorum kaybedilmiş düşlerinden