Ekim 12, 2010

8mm- monochrome- point mort

Uyanıyorum
penceredeki küçük aralıktan bakıyorum
'yüzlerce kilometre öteden geliyorum
karanlık olan hiçbir şeye ait değilim artık'
diyor üzerinde rengarenk tüllerden bir sabahlık geçirmiş kuş
masum donuk bir bakışı var
derken yanına uzanıyorum
hala uyumaya devam mı ediyorsun,
ama ben buradayım..
kentlerimizin her birinde güneş açmış gibi
rüyanı sergiliyorsun bana, içeri dalan patavatsız güneşe
resmedilecek tarzda
güzel renklerden sabahlığı olan kuşlar var hep
sokaklar çıplak değil, rengarenk!
düşüncesizce koşuşturan insan kalabalığından arınmış.
güneşe doğru gitmek için seni bekliyorum bir tepede
yusyuvarlak, yemyeşil, güzel bir ağaç ve üzerinde sayısız yuva kurmuş kuşlar
dağın başında bir de piyanist var
sert parmaklarıyla ne kadar da ince dokunuyor piyanoya
duygulu, kırılgan, aşka savaşlar veriyor
sanki anı görüntülüyor
yanıma geliyorsun
yanakların tombullaşıyor gülücüklerinden
bisikletin tek tekerlekli mi, farkına yeni varıyorum :)

senin uyanmanı bekliyorum sarılmak için
öpücüklere boğmak için seni
ama seni izlemeninde tadına doyum olmuyor.

dün gece geliyor aklıma
belki de en uzun geceydi yaşadığımız
kısa lafın uzunu
yüreğinle birlikte yürümemi iste benden
geçen gün diye bir şey kalmamalı
geçiyor işte zaman
o kadar hızlı ki sadece sorduğumuzla kalıyoruz...
hatırlatmalar bir öpücüğün yerine koyulmaya değer mi?
hiçbir rüya bu kadar sonsuza yakın olamazdı
seninle onu paylaşmak güzel
yaşayalım istiyorum elimizde tek bir rüya kalmayana dek
bana aşkını getirmeni istiyorum.
elimden tutan olmadığında bile sana sarılmak istiyorum
bir zahirin elinde tek bir ada gibi
en çok istenen o duygulara sahip
o aşka..



Beni etkileyen..
Yann Tiersen parçaları
 8 mm- monochrome - point mort -comtine d'un autre ete: l'apres midi

Hiç yorum yok: