I
Suçlu zevkler
Beni deli ediyor
Başımı çeviriyorum
Başka bi köşeye
Gördüğüm ışıklar aynı
Aynı insanlar yine orada burada
Gülüşüyorlar sahte sahte
Ne bulduğumu bilmiyorum bu şehirde
Derimin altında bir şey akıyor ama
Hüzünlü baykuşlar hosteline dönüyorum
Saat epey ilerlemiş yine
Büyük umutlar düşüyor gökten sanki
Onları topluyorum
Cebimdeler
Silüetlerin yavaş yavaş kaybolduğu bir dünya burası
Niceleri köşede duran piyanoya dokunmuş
Niceleri makyajını sildirmiş yosmasının kıçına
Buğulu ışıkları geçiyorum
Geçen yılın yanıp sönen ışıkları yeni yılı bekliyor anlaşılan
Merdivenler pek dik geliyor yine
Zaten başım dönüyor
Kırmızı günlerden biri
İçerde dolapların kapakları açık
Her biri renkli renkli
Koyuyorum sarı olana üstümdekileri çıkartıp
Atıyorum kendimi yatağın birine
Kimbilir hangi cehennem yaşanmış dün geceden
Etraf darmadağınık
Sigara izmaritleri yatağın kenarında
Herneyse ne önemi var
Karasulara dalıcam gözümü kapadığım anda nasılsa
Artık duymak istemiyorum
Boğuk ağlama duvarlarını
II
Sabah buğulaştırmış camları
İpekten çiçekler kadıfe bordo
Buz tutmuşlar
Gözlerim aralanıyor
Kayıp şehre güneş doğuyor anlaşılan
‘cehennemin dibini boyla seni piç’diye bir isyan
Aşağıdan ağlamaklı bir hatun geçiyor
Güzel bir sabah değil doğru
Birkaç saat uyumak yine de iyi gelmiş ama
Sessizce izliyorum pencereden şehri
O da sessiz
Kurt kuzu uykuya dalmış sarılarak elbette
Biliyorum
Dar bir sokak
Ama baldır bacak gözüküyor İstanbul
Güzelsin...
İçinde aşk,ayrılık,acı...
Sabaha her şey güzel her şey yine umut vaat eden
Gecelerin şeytanlığına bir örtü örtmüş olsan gerek
Üşümezler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder